Asya
Haberleri
Bu konuyla ilgili son haber 23 Eylül 2023 Cumartesi 13:26 tarihinde yayınlandı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Demiryolları Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada, demir yollarının güvenli, ucuz ve hızlı oluşu sebebiyle ulaşımın vazgeçilmez bir parçası olmasının yanında ülkenin ekonomik ve sosyal hayatının ötesinde tarihi ve stratejik önemi de bulunduğunu söyledi. İlginizi Çekebilir Asya ile Avrupa arasında Çin'den Londra'ya kadar ulaşan demir İpek Yolu'nun orta koridorunda yer alan Türkiye'nin uluslararası yük ve yolcu taşımacılığındaki stratejik önemini vurgulayan Uraloğlu, "Bu gerçekten hareketle Sayın Cumhurbaşkanı'mız liderliğinde demir yollarını 2003'ten itibaren başlattığımız gelişim hamleleriyle devlet politikası olarak ele aldık ve öncelikli sektör olarak belirledik. Asya ve Avrupa arasında köprü görevi gören ülkemizin coğrafi konumunun sağladığı fırsatların ekonomik ve ticari avantajlara dönüşebilmesi için demir yollarında yeni bir atılım başlattık. Demir yolu hatlarımızın limanlara, havaalanlarına, lojistik merkezlere bağlantısını sağlayarak demir yollarımızı kombine taşımacılığa uygun yeni bir anlayışla ele aldık. Projelerimizle sadece doğu-batı hattında değil, kuzey-güney kıyılarımız arasında da demir yolu ulaşımını ekonomiye katkı sağlar hale getirmeyi planladık" ifadelerini kullandı. “SON 21 YILDA DEMİR YOLLARINA YAKLAŞIK 880 MİLYAR LİRA YATIRIM YAPTIK” Bakan Uraloğlu, 2003-2023 yıllarında ülkede demir yollarında ciddi yatırımlar, iyileştirme, yenileme ve kalkınma hamleleri gerçekleştirdiklerinin Altın çizerek, "Son 21 yılda demir yollarına yaklaşık 880 milyar lira yatırım yaptık. Demir yollarımızın tamamını elden geçirdik ve yeniledik" dedi. Tarihi İpek Yolu'nun canlandırılmasını amaçlayan "Tek Yol Tek Kuşak" girişiminin en önemli halkasını oluşturan Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı'nı inşa ettiklerini hatırlatan Uraloğlu, söz konusu projeyle Asya ile Avrupa kıtaları arasında kesintisiz demir yolu ulaşımını mümkün hale getiren Marmaray ile Londra'dan Pekin'e kadar en güvenli, kısa ve ekonomik uluslararası demir yolu koridorunu oluşturduklarını belirtti. Uraloğlu, 2003'te yaklaşık 11 bin kilometre olan demir yolu uzunluğuna, 2023 itibarıyla 2 bin 250 kilometresi Yüksek Hızlı Tren (YHT) ve hızlı tren hattı olmak üzere yaklaşık 3 bin kilometre eklediklerini ve böylece demir yolu uzunluğunu 14 bin kilometreye yükselttiklerini aktardı. Ülkenin ilk YHT hattının 13 Mart 2009'da Ankara-Eskişehir arasında açıldığına dikkati çeken Uraloğlu, 2011'de Ankara-Konya, 2014'te Eskişehir-İstanbul, 2022'de Konya-Karaman ve bu yıl içinde de Ankara-Sivas hatlarının açıldığını ifade etti. “2053’TE HIZLI TREN HİZMETİ ALAN İL SAYIMIZI 52'YE ÇIKARTACAĞIZ” Bakan Uraloğlu, hızlı trenlerle konforlu, hızlı ve modern seyahat hizmetinin doğrudan ve dolaylı olmak üzere 19 ilde ve ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 50'sine ulaştığını belirterek, şunları kaydetti: "2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı ve yol haritamızla, hızlı tren hizmeti alan il sayımızı, Ankara-İzmir, Mersin-Adana-Gaziantep, Halkalı-Kapıkule gibi tüm hızlı tren projelerimizi tamamladığımızda 52'ye çıkartacağız. Demir yolu hat uzunluğumuzu da 28 bin 590 kilometreye yükselteceğiz. Şu anda yaklaşık 3 bin 800 kilometre yeni demir yolu hattında da yapım çalışmalarımız devam ediyor. Bunun yanında yaklaşık 5 bin 800 kilometrelik hattın proje çalışmaları tamamlanmış 5 bin kilometrede de etüt ve proje çalışmalarımız da sürüyor. Ayrıca, 2053 net sıfır emisyon hedefimizle, kara yolu taşımacılığını yüzde 72'den yüzde 57'ye düşürmeyi, demir yolu yük taşımacılığını da yüzde 5'ten yüzde 22'ye çıkarmayı planlıyoruz. Bu sayede karbon salınımından büyük oranda azalma sağlayacağız." Yeni demir yolu hatları ile mevcut hatların elektrikli, sinyalli ve çift hatlı hale getirilmesi gibi modernizasyon yatırımlarının da devam ettiğine işaret eden Uraloğlu, şu anda hatların yüzde 58'ine karşılık gelen 8 bin 46 kilometrelik kısmın sinyalli olduğuna işaret etti. Uraloğlu, 1460 kilometrelik hatta yapım çalışmalarının da devam ettiğini bildirdi. Demir yolu yük taşımacılığının artırılması amacıyla mevcut 12 lojistik merkeze ilave olarak Sivas ve Boğazköprü lojistik merkez inşaatları, fabrika, liman, organize sanayi bölgelerine iltisak hattı sağlanması kapsamında da Gelemen-Tekkeköy ve Sincan-Yenikent-Kazan-Soda hatlarındaki yapım çalışmalarının devam ettiğine işaret eden Uraloğlu, kent içi banliyö işletmeciliği çerçevesinde ise İzmir'de İZBAN, İstanbul'da Marmaray, Ankara'da Başkentray ve Gaziantep'te Gaziray'a ek olarak Konya'da Konyaray projesinin yapım çalışmalarının sürdüğünü vurguladı. "BİR KUŞAK BİR YOL PROJESİ'Nİ ÖNEMLİ BİR FIRSAT OLARAK DEĞERLENDİRİYORUZ" Ulaşımda uluslararası entegrasyonun "ekonomik kalkınmanın dinamosu" olduğunu ve demir yolu yatırımlarının bu dinamonun en önemli güç kaynaklarından sayıldığını belirten Uraloğlu, şu değerlendirmede bulundu: "Bu kapsamda Asya, Avrupa ve Orta Doğu'yu birbirine bağlayacak Bir Kuşak Bir Yol Projesi'ni ülkemiz açısından çok önemli bir fırsat olarak değerlendiriyoruz. Bu projenin orta koridorunun, bizim deyimimizle Yeni İpek Yolu olması için ülke içinde doğu-batı ve kuzey-güney eksenindeki eksik ulaşım bağlantılarını tamamlayacak projeleri hayata geçiriyoruz. Londra'dan Pekin'e uzanan 'Demir İpek Yolu'nun hayata geçmesi titizlikle ele aldığımız işlerin başında gelmektedir. Son 21 yıl içinde inşa ettiğimiz Marmaray, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı ve Ankara merkezli çekirdek hızlı tren hatlarımız da bu vizyonun ürünleridir." Uraloğlu, 2003'te 1 milyon 715 bin ton olan uluslararası demir yolu yük taşımalarının 2022'de yüzde 158 artışla 4 milyon 422 bin tona ulaşarak tüm zamanların en iyi değerlerinin elde edildiğine dikkati çekti. Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı'ndan bugüne kadar yaklaşık 1 milyon 500 bin ton yük taşındığını anlatan Uraloğlu, şu ifadeleri kullandı: "Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı'nda Azerbaycan-Gürcistan ve Türkiye arasında yolcu taşımacılığı yapılması ile ilgili çalışmalar da devam etmektedir. Demir yolu hattının Gürcistan içerisinden geçen 246 kilometrelik demir yolu güzergahında inşaat çalışmaları devam etmekte olup, çalışmaların tamamlanması ve bu hattın yolcu taşımacılığı için sertifikalandırılmasından sonra yolcu taşınması planlanmaktadır." Uraloğlu, ülkede yüzde 4 olan demir yolunun taşımacılıktaki oranının, 2029'da yüzde 11'in üzerine yükselmesini, 2053'te ise yaklaşık yüzde 22 olmasını öngördüklerini belirterek, böylece Türkiye'deki demir yolunun, yük taşımacılığındaki payının 2053'e kadar 7 kat artacağını kaydetti. Uraloğlu, yurt dışına yük taşımacılığında demir yolunun payını da 10 kat artırmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.
23.09.2023 07:01
EKONOMİ SERVİSİ - Düzenlenen basın toplantısında konuşan Aras Kargo Yönetim Kurulu Başkanı Peter Umundum, Aras Kargo’nun dijitalleşme, otomasyon, verimlilik ve müşteri memnuniyeti alanlarında büyük kazanımlar elde ettiğini belirterek, şunları söyledi: “Verimliliği artıran çözümler geliştirme konusundaki becerisi, Aras Kargo’yu Avusturya Postanesi grubunun Ar-Ge merkezi olarak konumlandırmamızı sağladı. Bu yapıyı Aras Digital olarak hayata geçirdik. Türkiye’nin ve Aras Kargo’nun geleceğine olan inancımız tam. Aras Kargo’yu, Orta Doğu ve Orta Asya’da Çin’e kadar uzanan bir coğrafyaya ulaşmamızda merkezimiz olarak görüyoruz. Kısa vadede Aras Kargo’nun yurt içi operasyonlarına yönelik olarak 1 milyar liralık bir yatırım yapmayı planlıyoruz.” ‘Yüzde 100 büyüme’ Aras Kargo Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Baran Aras ise, Aras Kargo’nun organizasyonu, stratejik planlaması, yatırımları, teknolojik altyapısı, sürdürülebilirlik yaklaşımı ve topluma sunduğu katkılarla küresel standartlarda kurumsal bir yapıya kavuştuğunu vurguladı. Aras Kargo Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Utku Ayyarkın da, “Doğru adımlarla ciromuzda son üç yılda iki haneli büyüme gerçekleştirdik. 2022 yılında kaydettiğimiz yüzde 50’ye yakın büyümenin ardından, bu yılı da yüzde 100 büyüme ile kapatmayı öngörüyoruz” dedi.
22.09.2023 13:46
Türkiye, ister Kuşak ve Yol İnisiyatifi isterse de Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru için en kritik bağlantı noktasında bulunuyor. Son dönemde Basra Körfezi'nden başlayarak Türkiye üzerinden geçip Doğu Akdeniz'e ulaşacak olan Kalkınma Yolu projesi Asya-Pasifik bölgesi ile Avrupa arasındaki en güvenli ve kısa mesafe olarak ön plana çıkıyor. Bu proje salt ekonomik bir koridor olmanın ötesinde son yıllarda şahit olduğumuz küresel enerji krizlerine de çözüm üretebilecek boyutlar taşıyor.
20.09.2023 12:17
Hindistan'ı Körfez ülkeleri ve Avrupa'ya bağlayacak koridorun Asya, Orta Doğu ve Avrupa arasındaki ticaret bağlantılarını genişleterek ekonomik kalkınmayı teşvik etmesi planlanıyor.
17.09.2023 09:12
Hırvatistan, göçmen işçiler için bir sıçrama tahtası mı? Schengen bölgesine entegrasyon ve işgücü sıkıntısı, Hırvatistan'ı Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Asya'dan gelen ve daha sonra kıtanın batısına geri dönen işçileri işe alanlar için bir cennet haline getirdi.
17.09.2023 07:00
Cumhuriyetimizin 100. yılı haftası olan 13 Ekim'de Avrupa, ABD, Orta Asya ve Orta Doğu'da aynı anda vizyona girecek olan 'Zübeyde-Analar ve Oğullar' filmi, 12-22 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek Toronto... Devamı için tıklayınız
16.09.2023 01:10
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) çatısı altında faaliyet gösteren Dünya Türk İş Konseyi (DTİK), Cumhurbaşkanlığı himayelerinde Türk ve Türkiye dostu diaspora temsilcilerini İstanbul'da bir araya getirdi. Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleşen Dünya Türk İş Konseyi 10. Kurultayı'na Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'te katıldı. Bakan Şimşek programda katılımcılara konuşma yaptı. "ÖNCE BİR MAKRO FİNANSAL İSTİKRARI TESİS ETME DURUMUNDAYIZ” Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Küresel arka plan her zaman çok değerlidir. Dünya gerçekten büyük bir büyüme döneminde, önümüzdeki 5 yıl ortalama yüzde 3 civarında bir küresel büyüme öngörülüyor. Bu, kısmen tabii ki yüksek enflasyonla mücadele için parasal sıkılaştırmayı yansıtmakla birlikte aslında daha yapısal bir takım karşı rüzgarları yansıtıyor. Çünkü dünya çok büyük bir borç içinde büyümeyi sınırlıyor. Ciddi bir nüfusta bir yaşlanma söz konusu, yatırımlarda nispeten düşük bir seyir var. Verimlilik düşük seyrediyor. İlginizi Çekebilir Bütün bunları bir arada düşündüğümüzde zaten büyümeyi sınırlıyor. Ama en önemli konu dünyada çok ciddi bir jeopolitik çöküntü var. Yani dünya aslında son yıllarda büyük bir çekişme nedeniyle korumacı bir patika yoluna devam edecek gibi görünüyor. Tabii ülkemiz için bu önemli fırsatlar da içeriyor, birtakım tehditler de içeriyor. Ülkemiz açısından baktığımız zaman özellikle pandemi sonrası da bir trende dönüşmüş olan, yakın yerlerden tedarik veya dost ülkelerden, piyasalardan tedarik trendi çok önemli bir trend. Dolayısıyla ben Türkiye'nin o açıdan çok büyük avantaja sahip olduğunu düşünüyorum. Çünkü Avrupa Birliği gibi çok önemli bir bölgeye sadece coğrafi anlamda yakın değiliz. Gümrük birliğiyle ve uzun süredir devam eden adaylık tabii ki ilişkisi nedeniyle, dost ülkelerden tedarik, kategorisine yakın piyasalardan tedarik, özelliğine sahip bir ülke. Benzer bir şekilde aslında Orta Asya'yla, Balkanlar'la Ortadoğu'yla, hatta Afrika'yla yine yakın piyasalardan tedarik ve dost ülkelerden tedarik noktasında ben Türkiye'nin ön plana çıkacağına inanıyorum. Bu trend bizim lehimize tabii, önce bir makro finansal istikrarı tesis etme durumundayız. Bizim programın üç tane temel bileşeni var. Birinci bileşeni dezenflasyon. Yani fiyat istikrarının tekrar sağlanması. Maalesef dünyada da pandemi sonrası çok yüksek enflasyonist bir dönem söz konusu ama tabii Türkiye'deki enflasyon çok daha yüksek seviyelerde. Enflasyonun yüksek olduğu yerlerde iş yapmak kolay değil. Öngörülebilirlikten, sürdürülebilir büyümeden bahsetmek zorlaşıyor. Türkiye'yi tekrar yüksek, sürdürülebilir, dengeli bir büyüme patikasına sokmak için enflasyonla mücadelede biz kararlıyız. Daha önce başardık, tekrar başaracağız” dedi. Gençlere vergisiz cep telefonu! Ne zaman uygulamaya geçecek? sorusuna Bakan Uraloğlu’ndan cevap "SEÇİCİ KREDİ DÜZENLEMELERİNE GİDİYORUZ" Bakan Şimşek, “Dezenflasyon programı deyince aklımıza tabii ki parasal sıkılaşma geliyor. Dünyada da öyle aslında sadece Türkiye'de değil, bakın size bir rakam vereyim; son 21 ayda 12 gelişmiş ülke Merkez Bankası toplam 107 kez, 22 gelişmekte olan ülke ise 162 kez faiz artışına gitti. Şu anda küresel enflasyon aşağı yönlü bir trend ama uzun vadeli ortalamaların hala çok üzerinde. Dolayısıyla ülkemizde de bir parasal sıkılaşmaya gidiyoruz. Aynı zamanda seçici kredi sıkılaşmasına da gidiyoruz. Bunun amacı kıt olan imkanlarımızın üretken alanlara kanalize edilmesi. Bizim bu dönemde en büyük önceliğimiz ihracat. İhracat dediğin zaman tabii ki işin içinde üretim var, istihdam var, yatırım var. Dolayısıyla aslında Cumhurbaşkanımızın da hep vurguladığı gibi yatırım, istihdam, üretim ve ihracat perspektifine sahibiz. Ülkemizdeki kıt kaynakların bu alana kanalize olması noktasında kararlıyız. O nedenle seçici kredi düzenlemelerine gidiyoruz. Bunun yanında tabii miktarsal sıkılaştırma da söz konusu. Bu bütünlük içerisine baktığımız zaman önümüzdeki dönemde tabii ki enflasyonun özellikle 2024'ün ikinci yarısından sonra çok ciddi bir şekilde aşağı yönlü, kalıcı bir trende girmesini bekliyoruz. Çünkü para politikası gecikmeli olarak çalışıyor. Kredi politikası benzer şekilde, maliye politikası tabii depremin etkisiyle bir süre daha genişleyici gibi görünebilir. Ama deprem etkilerini bir kenara bıraktığımız zaman aslında biz tekrar Maastricht Kriterleri'ne yönelik çok ciddi yani ona ulaşmaya yönelik çok ciddi tedbirler aldık. Bu tedbirler sayesinde maliye politikasındaki bozulma geçici olacak. Bizim programın ikinci önemli bileşeni maliye politikasında tekrar bir çıpa görevini ifa etmek. Aile politikası üzerinden, maliye politikası, geçmişte bizim en güçlü tarafımızdı. Deprem etkilerini bir kenara bırakırsak tekrar o noktaya bu program döneminde dönmüş olacağız. Yani 2026'da deprem etkisi hariç bütçe açığı yüzde 3'ün ciddi bir şekilde altında olacak” ifadelerini kullandı. Yargıtay'dan emsal karar! Eşinden habersiz ev satan adama kötü haber "TÜRKİYE GELİŞMİŞ ÜLKELER KATEGORİSİNE, KİŞİ BAŞINA MİLLİ GELİR KRİTERİ ÜZERİNDEN GİRMİŞ OLACAK" Bakan Mehmet Şimşek, “Dolayısıyla biz tekrar ülkemizi gerçekten gelişmiş ülkelerle hızlı bir şekilde arayı kapatan bir patikada büyüyen noktaya getireceğiz. Bu sene tabii ki bizim tahminlerimize göre Türkiye yaklaşık, ilk defa bu sene bir trilyon doların üzerine çıkacağız. Yuvarlamam gerekirse 1.1 trilyon dolarlık yaklaşık cari kurlarla bir ekonomi haline geleceğiz. Bu önemli. Bu program dönemi sonunda yani 2026'da Dünya Bankası'nın tanımıyla, Türkiye gelişmiş ülkeler kategorisine kişi başına milli gelir kriteri üzerinden girmiş olacak. Bu çok önemli bir eşik. İnanıyorum ki biz bunu başaracağız. Bunun ön koşulu fiyat istikrarıdır. Fiyat istikrarı ve büyüme arasında iddia edildiği gibi bir çelişki yok. Yani fiyat istikrarına biz doğru politikalarla büyüyerek erişebiliriz. Sadece büyümeyi yeniden dengelememiz lazım. Büyümenin yeniden dengelenmesi için de elimizdeki kıt imkanları tüketim yerine yani aşırı tüketim yerine bizim üretime aktarmamız gerekiyor. Bakın son 3 ay içerisinde Türkiye'nin risk primi 700 baz puandan 400 baz puanın altına indi. Tabii ki bu seviyeler bizim için hala yeterli değil. Biz ülkemizin CDS'sinin ideal olarak 200 baz puanın altına orta vadede düşeceğini ümit ediyoruz. Ve buna yönelik çalışıyoruz. Bakın reyting kuruluşları uluslararası derecelendirme kuruluşları Türkiye'nin notuna ilişkin olumlu değerlendirmelerine başladılar. Örneğin reyting kuruluşlarından bir tanesi Fitch Türkiye'nin görünümünü bir dereceye yükseltip negatiften durağana dönüştürdü. Bir başka reyting kuruluşu, bankalarımızın benzer şekilde negatif görünümünü durağana çevirdi. Bunlar zaten ilk adımlar. Biz programı uyguladıkça program sonuç verdikçe inanıyorum ki çok ciddi artışlar da zaman içerisinde gelecek. Bu da, ülkenin risk primini düşürecek. Bu da firmalarımızın daha uygun koşullarda hem içeride hem dışarıda finansman imkanlarına kavuşmasını sağlayacak. Dolayısıyla sabredersek bu programı kararlılıkla uygularsak ki bu konuda en ufak bir tereddüt yok. Biz hem fiyat istikrarını sağlayacağız, hem tekrar ülkemizi yüksek büyüme patikasına koyacağız, hem de yapısal bir diğer sorunlarımızı mesela cari açığımızı daha sürdürülebilir bir noktaya düşürmüş olacağız” şeklinde konuştu. Erdoğan'dan öğretmenlere ek ders müjdesi! İşte yeni zam oranı... “AKILLI BİR STRATEJİ İZLEYECEĞİZ” Bir katılımcının Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş nedeniyle Türkiye'nin ticaret açısından izleyeceği stratejiyi sorması üzerine Bakan Şimşek, “Akıllı bir strateji izleyeceğiz. Bir denge siyaseti tabii burada önemli. Bizim ticaretimizin önemli bir kısmı takdir edersiniz ki Avrupa Birliğiyle. Finansmanın da önemli bir kısmı Avrupa Birliği'nden. Makro açıdan bakarsanız hizmet gelirlerinin de önemli bir kısmı yani turizmden bahsediyorum Avrupa Birliği'nden. Doğrudan yatırımlarında önemli bir kısmı Avrupa Birliği'nden. Dolayısıyla Avrupa Birliği ile biz, özellikle Gümrük Birliğini güncelleyerek, kapsamını genişleterek, süreci daha da güçlendirmek istiyoruz. Dolayısıyla, orası önemli ama pazar çeşitlendirmesi anlamında zaten son 20 yılda çok önemli ilerlemeler kaydedildi. Özellikle Orta Doğu olsun, Afrika olsun en zayıf olduğumuz yer muhtemelen takdir edersiniz ki Asya. Türkiye için çok önemli fırsatlar söz konusu. Bakın Türkiye'nin altyapısı bence gelişmiş ülkeler düzeyine neredeyse çıkmış durumda. Dünya Bankası'nın lojistik endeksine bakın 38. sıradayız. Dünyadaki 91 gelişmekte olan ülkenin önündeyiz. Yani altyapıdan kastımız tabii ki fiziki altyapıdan tutun enerjiden tutun diğer bütün unsurlara kadar. Onun için, Türkiye aslında piyasa büyüklüğü olarak da önemli bir satın alma gücü paritesiyle bakarsanız Türkiye bu sene muhtemelen 3.6 trilyon dolarlık bir ekonomi” diye konuştu.
15.09.2023 14:15
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nden Doç. Dr. Sinan Levent, "Japonya'nın, Orta Asya, Orta Doğu ve Balkanlar'daki Türkiye'nin gücü, Türkiye'nin pozisyonu, tarihi geçmişi üzerinden bir ortaklık yapabileceği kanaatindeyim." dedi.
15.09.2023 11:42
Türkiye'nin Japonya'nın komşu ülkeleriyle olan ilişkilerine oranla daha iyi bir konumda olduğuna işaret eden "shinnichikoku" kategorisinde listelendiğini dile getiren uzmanlar, "Japonya'nın, Orta Asya, Orta Doğu ve Balkanlar'daki Türkiye'nin gücü, Türkiye'nin pozisyonu, tarihi geçmişi üzerinden bir ortaklık yapabileceği kanaatindeyim" değerlendirmesinde bulundu.
13.09.2023 22:03
Türkiye'nin, Avrupa'nın en cazip lokasyonlarından biri olarak yatırımcılar için istikrarlı ve güvenli bir merkez olduğuna değinen Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Ahmet Yozgatlıgil, "Türk startup ekosistemi, tüm dünyadan firmalara Avrupa, Asya ve Orta Doğu'da işlerini ve girişimlerini geliştirebilmeleri için uygun bir ortamı sağlamaktadır." ifadesini kullandı.
7.09.2023 17:08
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Orta Vadeli Program (OVP) tanıtım toplantısının ardından bugün gazetecilerin sorularını cevapladı. Bakan Mehmet Şimşek OVP ile ilgili olumlu geri dönüşler aldığını söyleyerek, "İnandırıcı, iç tutarlılığı olan gerçekçi bir çerçeve olarak görülüyor. Dezenflasyon programına ilişkin olsun, maliye politikasına ilişkin olsun, Sayın Cumhurbaşkanımızın desteği tam. Bunu sadece hissetmiyoruz, görüyoruz. En ufak bir tereddüt yok. Bu programın gereği neyse onu yapacağımız şeklinde değerlendirmenizde fayda var" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'dan emekli maaşı açıklaması Şimşek, ihracata çok güçlü destek vereceklerini dile getirerek, "Yatırımlara ve ihracata çok güçlü destek vereceğiz. Dolayısıyla burada yenden bir dengelenme var. Bu yeniden dengelenmenin doğası gereği eğer iç talepte yumuşama olacaksa bugünkü enflasyonist baskının azalması, cari açığın azalması; cari açığın azalmasıyla birlikte finansal istikrar anlamında Türkiye'ye fon akışı anlamında olumlu bir döngünün ortaya çıkacağını görmemiz lazım. Dolayısıyla bizim programın felsefesi Türkiye'nin olumlu bir döngüye gireceği yönündedir. Onun için biz bir geçiş dönemi öngördük. Şu anda o geçiş dönemindeyiz. Ve şu ana kadar da bizim öngördüğümüz çerçevede gidiyor. Biz Türkiye'nin 2024’ün ikinci yarısından itibaren bu olumlu döngüyü çok güçlü bir şekilde yakalayabileceğine inanıyoruz. Küresel koşulların da buna elverişli olacağına inanıyoruz" dedi. 'KUR REJİMİNDE DEĞİŞİKLİK YOK' Şimşek, OVP kapsamında yüksek kur tartışmalarıyla ilgili, "Bizim hiçbir zaman bir kur hedefimiz olmaz. Yani ne programda ne başka türlü kur hedefimiz yok. Ama işin doğası gereği dolar bazında eğer kişi başına milli gelir rakamlarını verecekseniz bir tahmin olması gerekiyor. OVP'de de aslında yapılan bu, genelde de kurala dayalı gider bu. Burada tabii bir geçiş dönemine ilişkin bir arka planda eminim bir varsayım vardır. Sonrasında farklı bir varsayım olabilir. Siz tabii bu ortalama kurlardan kurun yıl boyunca lineer seyredeceğini varsayıyorsanız yanlış varsayıyorsunuz. O zaman tahlilleriniz de yanlış olabilir. Burada esas itibarıyla biz bir hedefe sahip değiliz. Dolayısıyla kur rejiminde herhangi bir değişiklik yok" dedi. 'YATIRIMCI TOPLANTILARINI BAŞLATTIK' Bakan Şimşek, yatırımcı toplantılarını başlattıklarını belirterek, "Cuma günü G-20’ye gidiyoruz. Akabinde ben Almanya'ya gidiyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızla Birleşmiş Milletler yıllık toplantıları için New York'a gideceğiz. Daha sonra muhtemelen bir Londra yaparız ve bunun devamı gelir. Asya, Orta Doğu, yani hemen hemen erişmedik, diyalog kurmadık bir yatırımcı düşünemiyoruz. Yani yılın sonuna kadar aşağı yukarı reyting kuruluşlarından tutun, kredi derecelendirme kuruluşlarından tutun, her türlü patron, yatırımcı; ama aynı zamanda doğrudan yatırımcılarla da zaten diyaloğumuz güçlü. Ben Türkiye'de belli başlı ülkelerin yatırımcılarıyla bir araya gelmeye başladım. Almanya'da en büyük 50 firmanın CEO'su ve CFO'sunun olduğu bir 3 günlük etkinlik olacak. Türkiye'yi anlatıp döneceğiz" dedi. TCMB Başkanı Erkan'dan kur korumalı mevduat açıklaması 'KALICI DEZENFLASYONUN YOLU YAPISAL DÖNÜŞÜM' Bakan Şimşek, kalıcı refah için verimliliği arttırmak, kaynakları etkin bir şekilde kullanmak gerektiğini belirterek, "Yani kalıcı bir şekilde dezenflasyon, kalıcı bir şekilde cari açığın iyileştirilmesinin yolu, yapısal dönüşümden geçiyor. Dolayısıyla bu programın en önemli bileşeni takvime bağlanmış verimliliği arttıracak, cari açığı azaltacak, vergide adaleti artıracak, kayıt dışılığı azaltacak reformlardır. Ve bu reformların hepsi orada, çok net bir şekilde ortaya konulmuş ve takvime bağlanmış. Bu çok değerli bir boyut" dedi. Şimşek, işverenlerin de katkısının olduğu yeni bir bireysel emeklilik modeli öngördüklerini belirterek, "Amaç, tasarrufları artırmak, sistemde kalış sürelerini artırmak, tabii ki fon tutarını artırmak. Bunu yapabilirsek bir taraftan bütçe disiplini ile zaman içerisinde kamu tasarruflarını artıracağız. Bir taraftan da çalışanlarımızı uzun vadede tabii refahları için tasarrufa teşvik edeceğiz, yönlendireceğiz. Özetle, bu yeni sistemden maksat, hem sistemdeki fon tutarını artırmak, hem sisteme girenlerin oradaki kalış sürelerini artırmak ve işverenlerin de desteğinin olacağı bir model" diye konuştu. MAAŞ ZAMMINDA YENİ DÖNEM: ÜCRET DÜZENLEMELERİ HEDEF ENFLASYONA GÖRE YAPILACAK Şimşek, önümüzdeki dönemde OVP'nin perspektifine çok güçlü bir şekilde sahip çıkacaklarını vurguladı. Ücretlerle ilgili değerlendirmede bulunan Şimşek, "Bundan sonra ücret düzenlemeleri hedef enflasyona göre yapılacak. Ama çalışanlar, hiçbir şekilde enflasyona ezdirilmeyecek. Çünkü enflasyon dezenflasyon süreciyle tutarlı bir yaklaşım içerisine girmemiz lazım. Ama belli kesimlerin durumlarının iyileştirilmesine yönelik bütçe imkanları zaten ona göre kurgulanmış. Dolayısıyla orada gereken adımlar atılır; ama o bütçe disiplini içerisinde kalınarak. Dar kesimlerinin alım gücünün kalıcı bir şekilde artırılmasının bir tek yolu var. O da enflasyonu düşük, tek hanelere düşürmekle olur. Ve zaten bu programın da ana hedefi, enflasyonu düşük tek haneye zamanla çekmek ve orada tutmaktır" diye konuştu. İlginizi Çekebilir 'VERGİ DENETİMİNİ GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE SÜRDÜRECEĞİZ' Şimşek, programın amacının yapısal dönüşümle, reformlarla cari açığı, cari fazlaya dönüştürme süreci olduğunu ve bunu başaracaklarını söyledi. Programda vergi gelirlerindeki artışa dikkat çeken Şimşek, "Vergi gelirleri 2023’te gerçekleşme tahmini, milli gelire oran olarak yüzde 16,8’den yüzde 18’e çıkıyor. Yani yüzde 1,2’lik ilave bir artış söz konusu. Bu artışın kaynağı nedir? Biz bu senenin temmuz ayında gelir arttırıcı tedbirler aldık. Bu tedbirlerin 2024 yılında gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı yüzde 2,2’nin üzerinde olacak. Yani bir kaynak bu. İkinci husus, geldiğim günden beri gelir idaresine bugünkü tahsilat, tahakkuk oranlarını kabul etmeyeceğimi ve bu oranların yüzde 90’ın çok üzerine mutlaka ve mutlaka çekilmesi hususunda ne gerekiyorsa yapılacağını net bir şekilde ortaya koyduk. Dolayısıyla gelir idaresi performansını iyileştirmesi gerekiyor. Biz burada tahsilat, tahakkuk oranlarını arttıracağız. Ayrıca vergi denetimini de çok güçlü bir şekilde sürdüreceğiz. Yani sahada olacağız. Özellikle kayıt dışılığın yaygın olduğu alanlara yönelik elimizdeki bütün imkanlarımızı, bütün enstrümanları seferber edeceğiz. 2024 yılı için öngördüğümüz gelir tahminlerinin gerçekçi ve tutarlı olduğunu çok net bir şekilde söyleyebilirim. Vergi reformu yapacağız. Şu anda takvimlendirilmiş eylem planına bakarsanız hemen hemen bütün alanlarda bir vergi reformu söz konusu. Önümüzdeki yılın başından itibaren de bunların Meclis’e gönderilmesi inşallah mümkün olur" dedi. 'ÜCRET ARTIŞLARI YÜKSEK DÜZEYDE OLACAK' Şimşek, ücret artışlarının, bu seneki enflasyon farkı yüzde 65 olacaksa çok yüksek düzeylerde olacağını ifade ederek, "Yani gelecek sene memur maaş artışları enflasyonun, muhtemelen neredeyse bu seneki enflasyon farkını dikkate alırsanız çok çok üzerinde olacak. Dolayısıyla hiçbir dönemde hiçbir kesimin ne asgari ücretlinin ne emeklilerimizi ne de memurlarımızı biz enflasyona ezdirmediğimiz gibi aslında çok yüksek reel ücret artışlarının da olduğu 2002-2023 döneminden bahsediyoruz" dedi. OVP ile enflasyon hesabı değişti! Memur ve emekli maaşları için yeni tahmin
7.09.2023 10:09
DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, kuzey yarım kürede kış mevsimi öncesinde Covid-19 vakalarında endişe verici artışın yaşandığını, Orta Doğu ve Asya'nın bazı bölgelerinde ölümlerin, Avrupa'da ise yoğun bakıma yatışların arttığını belirtti
6.09.2023 18:43
DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus, kış mevsimi öncesinde Covid-19 vakalarında endişe verici artışın yaşandığını, Orta Doğu ve Asya'nın bazı bölgelerinde ölümlerin, Avrupa'da ise yoğun bakıma yatışların arttığını belirtti.
6.09.2023 17:52
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, kuzey yarım kürede kış mevsimi öncesinde Covid-19 vakalarında endişe verici artışın yaşandığını, Orta Doğu ve Asya'nın bazı bölgelerinde ölümlerin, Avrupa'da ise yoğun bakıma yatışların arttığını belirtti.
6.09.2023 17:38
DSÖ’den korkutan uyarı: Kış öncesi coronada “endişe verici” artış yaşanıyor - DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus, kış mevsimi öncesinde Covid-19 vakalarında endişe verici artışın yaşandığını, Orta Doğu ve Asya'nın bazı bölgelerinde ölümlerin, Avrupa'da ise yoğun bakıma yatışların arttığını belirtti.
6.09.2023 17:28
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, kuzey yarım kürede kış mevsimi öncesinde Kovid-19 vakalarında endişe verici artışın yaşandığını, Orta Doğu ve Asya'nın bazı bölgelerinde ölümlerin, Avrupa'da ise yoğun bakıma yatışların arttığını belirtti.
6.09.2023 17:26
DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus, kuzey yarım kürede kış mevsimi öncesinde Kovid-19 vakalarında endişe verici artışın yaşandığını, Orta Doğu ve Asya'nın bazı bölgelerinde ölümlerin, Avrupa'da ise yoğun bakıma yatışların arttığını belirtti.
5.09.2023 14:49
Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, Japon Dış Ticaret Teşkilatı (JETRO) tarafından düzenlenen Japonya-Türkiye İş Forumu’na katıldı. Forum öncesi Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat ile Japonya Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanı Yasutoshi Nishimura arasında bir görüşme gerçekleştirildi. Görüşme sonrasında Türkiye ile Japonya arasında ticaret, yatırım, ekonomik iş birliği konularını içeren ortak deklarasyon imzalandı. Bakan Bolat imza töreninde şöyle konuştu: ''İki ülke arasındaki karşılıklı ticaretin 5 milyar doları aşmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Bu sene sonunda da 6 milyar dolara ulaşacağımıza inanıyoruz. İki ülke arsındaki ticaret ve yatırım alanlarındaki işbirliğini teşvik etmek için daha önce kurulmuş olan Türkiye-Japonya Ticaret ve Yatırım Zirvesi’ni, mümkün olan en kısa sürede Tokyo’da gerçekleştirme kararını aldık. Ülkemizdeki deprem felaketinden sonra durmuş olan Japonya-Türkiye Ekonomik Ortaklık anlaşmasını müzakerelerine teknik düzeyde yeniden başlama kararı aldık. Her iki ülkeye dengeli ticarete hizmet edecek şekilde kapsamlı görüşmeler yeniden başlayacak." "6 Şubat’ta yaşadığımız büyük deprem felaketinden sonra dost ve müttefik Japonya’nın gönderdiği yardımlar için kendilerine müteşekkiriz" diyen Bakan Bolat, "Depremde zarar gören şehirlerin yeniden inşa sürecine dair olabilecek iş birliği konularını ele aldık. Ayrıca iki ülke arasında Afrika, Orta Doğu ve Orta Asya’da yatırımlar noktasındaki iş birliği imkanlarını, Ukrayna’daki savaşın bitimiyle beraber yeniden imar çalışmalarında; Japonya ile Türkiye arasında finans, teknoloji ve yatırım iş birliği yapılması başlıklarını ele aldık. Avrupa’daki yeşil dönüşüm çalışmaları konusunda iki ülke arasındaki finans iş birliğini, iki ülke arasındaki karşılıklı iş ortamlarının iyileştirilmesi konusunu, bölgesel ve küresel konularda ikili iş birliğine dair fırsatların değerlendirilmesi konusunda yapıcı görüş alışverişinde bulunduk" ifadelerini kullandı. "Yeniden imar çalışmalarını Japonya olarak aktif bir şekilde katılmak istiyoruz" İki ülke arasındaki iş birliğine değinen Japonya Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanı Yasutoshi Nishimura, ''Ticaret Bakanı Ömer Bolat’a çok teşekkür ediyorum. Görüşmemizde ticaret, yatırım ve ekonomik ilişkilerimizi konuştuk. Stratejik müttefiklik düzeyine gelmek için ikili ekonomik ilişkilerimizi daha da güçlendirmek mecburiyetindeyiz. 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybedenlere ve yakınlarına başsağlığı diliyorum. Yeniden imar çalışmalarını Japonya olarak aktif bir şekilde katılmak istiyoruz. Bugün ticaret ve yatırımın gelişmesi için ekonomik ortaklık anlaşması müzakerelerinin hızlanması hususunda fikir birliğine ulaştık. Türk şirketlerin Afrika kıtası ve Orta Asya gibi bölgelerde çok aktif olduğunu biliyorum. Aynı zamanda Ukrayna’nın yeniden imar çalışmalarının da ikili iş birliklerimizin gelişmesi hususunda görüşmeler yaptık'' dedi.
4.09.2023 17:45
Rize’de bir dizi incelemelerde bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Rize İyidere Lojistik Liman Projesindeki çalışmaları yerinde inceledi. Burada yaptığı basın açıklamasında Bakan Uraloğlu, çalışmaların tüm hızıyla sürdüğünü belirterek, Lojistik Limanı’nın 2025 yılında hizmete gireceğini söyledi. Türkiye’nin Asya Avrupa ve Afrika olmak üzere üç kıtanın kestiği noktada bulunan jeopolitik konumunda olması nedeniyle diğer ülkelere göre çok daha avantajlı olduğunu kaydeden Uraloğlu, “Sadece İpek Yolu üzerindeki doğu batı koridorunda değil, Kafkas ülkeleri ve Rusya’dan Afrika’ya uzanan kuzey güney koridorlarının da ortasında bulunuyor” diye konuştu. ÜLKE OLARAK ADETA KÜRESEL ÖLÇEKTE BİR LOJİSTİK MERKEZİYİZ Uraloğlu, Türkiye’nin bu potansiyeli iyi işlemesi halinde stratejik bir güce dönüşmesinin yanında, ekonomik kalkınmaya öncülük edeceğini, bu çerçevede bugüne kadar da bu doğrultuda küresel ölçekte yatırımların gerçekleştirildiğini belirtti. Uraloğlu, “Son yıllarda ülke içinde çok modlu ulaşım bağlantıları sağlamanın yanı sıra, koridorlar oluşturarak kıtalar arasında kesintisiz ve kaliteli ulaştırma altyapıları tesis etmek üzere de çok ciddi çalışmalar yapmaktayız. Son 21 yılda yaklaşık 194 milyar dolar yatırımla ulaştırma altyapılarımızı iyileştirmek, bu ağları genişletmek ve uluslararası taşımacılık güzergâhlarındaki eksik bağlantıları tamamlamak önceliklerimiz arasında yer aldı. Bu çerçevede; Asya, Avrupa ve Orta Doğu'yu birbirine bağlayacak "bir kuşak bir yol projesi"ni ülkemiz açısından çok önemli bir fırsat olarak değerlendiriyoruz. Bu kapsamda Türkiye Azerbaycan ve Gürcistan’ın oluşturduğu işbirliği temelinde hayata geçen Bakü - Tiflis - Kars Demiryolu Hattı üzerinde Bakü’den Kars’a ilk seferini yapan tren dünya demiryolu taşımacılığına yeni bir yön verdi. 30 Ekim 2017’de faaliyetlerine başlayan bu hat Asya ve Avrupa arasında demiryolu yük taşımacılığı alanında yeni bir çağ başlattı. Aynı şekilde İstanbul Havalimanımız da hem yolcu hem de havayolu yük taşımacılığında küresel bir hub oldu. 2023 yılı ilk yarısında 2019’un aynı dönemine kıyasla %28 artışla Avrupa'daki en iyi kargo trafiğine sahip ilk 10 havalimanı arasında birinciliği göğüsledi. Yine, 25 milyon ton konteyner elleçleme kapasitesi ile Filyos Limanı’mız da bu vizyonunun en somut eserlerinden biri oldu” diye konuştu. ÜLKEMİZİN KÜRESEL BİR LOJİSTİK ÜS OLMASI HEDEFİ İÇİN ATILMIŞ BÜYÜK BİR ADIMDIR Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Doğu Karadeniz Bölgesi, Avrupa ve Orta Asya’ya açılan Kafkasya koridoru üzerindeki konumu ile stratejik öneme sahiptir” diyerek, Limanın Kafkas ülkeleri ve Orta Doğu ülkeleri arasındaki potansiyel trafikten kaynaklanacak kombine taşımacılık zincirinin aktarma merkezi olacağını söyledi. Bakan Uraloğlu, bu konuda sözlerini şöyle sürdürdü; “Limanımız, Rize şehir merkezine 20, Trabzon şehir merkezine 50 kilometre mesafededir. Ana mendireği 2 bin 700 metre, tali mendireği ise 470 metre uzunluğunda olacak şekilde inşa edilecektir. Genel kargo, dökme yük, konteyner yükü ve Ro-Ro taşıma olmak üzere yılda toplam 13 milyon ton kapasitesi ile Karadeniz havzasında büyük tonajlı gemilerin yeni adresi olacaktır. Özellikle İran'ın kuzey eyaletlerinin Dubai limanlarını kullanarak yaptığı 25 milyar dolarlık ithalatını bir aydan 15 güne indiren bir alternatif olması çok büyük bir avantajdır. Bu özelliğiyle bölgenin ve ülkemizin deniz ticaretinden aldığı paya büyük katkı sağlayacaktır.” Bakan Uraloğlu, projenin saha çalışmalarının başarıyla devam ettiği bilgisini verdi, proje genelinde yaklaşık yüzde 27 ilerleme kaydedildiğini, 2025 yılı içerisinde projenin faaliyete geçeceğini söyledi. Uraloğlu, “Faaliyete girmesiyle ilk etapta 600 kişiye istihdam sağlayacağız. Zamanla bu istihdam sayısının daha da artacağını öngörüyoruz. İyidere Lojistik Limanı Rize’nin geleceğine vurulan bir mühürdür. Başta Rize olmak üzere tüm bölgenin kalkınma hızına hız katacak bir lokomotif olacaktır” diyerek, İyidere Lojistik Limanı’nın tüm ülkemiz ve milletimiz adına hayırlara vesile olmasını temenni etti.
4.09.2023 13:48
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Rize il koordinasyon toplantısı sonrasında basın açıklaması yaparak, Rize-İzmir uçuşlarının başlatılacağını duyurdu. Uraloğlu, “İlk sefer 18 Eylül’de yapılacak. Ekim ayından itibaren her cumartesi Rize-İzmir arasında uçuşlar devam edecek. Kasım ayından itibaren de bu uçuşları haftada iki sefere çıkarmayı planlıyoruz” dedi. Bölgedeki altyapı ve ulaşım projelerine ilişkin olarak Bakan Uraloğlu, İyidere Lojistik Liman projesinin önemine vurgu yaptıktan sonra projede gelinen aşamayla birlikte faaliyete alınacağı tarihi açıkladı. Bakan Uraloğlu’nun bu konuda açıklaması şöyle: “Bu limanımız Doğu Karadeniz Bölgesi, Avrupa ve Orta Asya’ya açılan Kafkasya Koridoru üzerindeki konumu ile stratejik öneme sahiptir. Kafkas ülkeleri ve orta doğu ülkeleri arasındaki potansiyel trafikten kaynaklanacak kombine taşımacılık zincirinin aktarma merkezi olacaktır. Yılda 3 milyon ton genel kargo, 8 milyon ton dökme yük, 100 bin TEU konteyner ve 100 bin araçlık Ro-Ro kapasitesi ile Karadeniz Havzası’nda büyük tonajlı gemilerin yeni adresi olacaktır. Özellikle İran’ın kuzey eyaletlerinin Dubai Limanlarını kullanarak yaptığı 25 milyar dolarlık ithalatını bir aydan 15 güne indiren bir alternatif olması çok büyük bir avantajdır. Bu özelliğiyle bölgenin ve ülkemizin deniz ticaretinden aldığı paya büyük katkı sağlayacaktır. Proje genelinde yaklaşık yüzde 27 ilerleme kaydettik. İnşallah, 2026 yılı içerisinde projemizi faaliyete geçireceğiz. Faaliyete girmesiyle ilk etapta 600 kişiye istihdam sağlayacağız. Zamanla bu istihdam sayısının daha da artacağını öngörüyoruz. Bu liman, Rize’nin geleceğine vurulan bir mühür olduğunu düşünüyorum.” 2 aylık enflasyon farkı belli oldu! Memur ve emeklilere yapılacak zam oranı netleşiyor YATIRIMLARIMIZLA TÜRKİYE’Yİ AYAĞA KALDIRDIK Bakan Uraloğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın son 21 yılda Türkiye’nin ulaşım ve iletişim altyapısına yaptığı yatırım tutarının yaklaşık 4 trilyon 173 milyar lira olduğunu söyledi. Uraloğlu, gerçekleştirilen yatırımları ilişkin şöyle konuştu: “Bölünmüş yol uzunluğumuzu 6 bin 100 kilometrelerden 29 bin kilometrenin üzerine çıkardık. Türkiye’yi Avrupa’nın 6. Dünyanın 8. Yüksek Hızlı Tren işletmecisi yaptık. Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı ve Marmaray’ı inşa ederek Londra’dan Pekin’e uzanan Demir İpek Yolunun hayata geçmesini sağladık. 26 Havalimanı sayısını 57’ye yükselttik. Bölünmüş yollar, otoyollar, köprüler, tüneller, demiryolları, havalimanları, saymakla bitmeyecek nice eser. Üstelik bunların yapımı onlarca yıl da sürmedi. Şu anda her gün üzerinde yol aldığınız Karadeniz Sahil Yolu’nu hatırlayın. Yapılmasını yıllarca bekledik. Hatta umudu kesmiştik. Bu yol, Karadeniz Ekonomik İş birliği Teşkilatı kapsamında yürütülen 1700 km uzunluğundaki Karadeniz Çevre Karayolu Geliştirme Projesinin en önemli bölümünü oluşturuyordu. Bu nedenle Karadeniz Sahil yolunun tamamlanması tüm Doğu Karadeniz ve bölge ülkelerinde olduğu gibi Rize içinde çok önemliydi. Samsun’dan Sarp’a kadar uzanan toplam 542 kilometrelik bu yolu bitirmekte AK Parti Hükümetlerine nasip oldu. Hamdolsun 2007 yılında Karadeniz Sahil Yolu tamamlanarak tüm Karadenizli kardeşlerim yollarda yaşanan çileleri unuttu. Karadeniz Sahil Yolu ile Samsun’dan Sarp Sınır Kapısı’na kadar hareket geldi, bereket geldi.” KARADENİZ LOJİSTİK ÜS HALİNE GELECEK Rize’nin Avrupa ile Orta Asya’ya açılan Kafkasya Koridoru üzerinde yer alması ve Doğu bloğu ülke pazarlarına ulaşım imkânı sağlayan konumu ile Doğu Karadeniz’in önemli merkezleri arasında yer aldığını vurgulayan Bakan Uraloğlu, “Hızla büyüyen ve gelişen Organize Sanayi Bölgesi ve yapım çalışmaları devam eden İyidere Lojistik Limanı’nın tamamlanmasıyla da Karadeniz’de önemli bir lojistik üs haline gelecektir. Bu nedenle Rize’nin artan potansiyeline bağlı olarak ortaya çıkan ulaşım ihtiyaçlarını karşılamak ve gelişmiş bir ulaşım ve iletişim altyapısı tesis etmek boynumuzun borcudur. Bu kapsamda son 21 yılda Rize’nin ulaşım ve iletişim altyapısı yatırımları için yaklaşık 75 milyar lira harcadık. 2003’e kadar sadece 16 kilometre bölünmüş yolu vardı biz 175 kilometre daha yaparak toplamda 191 kilometreye ulaştık. Yollarının sadece 2 kilometresi BSK kaplamalıydı 365 kilometreye yükselttik. Karadeniz Sahil Yolu, Ovit Tüneli ve Bağlantı Yolları, İkizdere Şehir Geçişi, Hurmalık-1 ve Hurmalık 2 Tünelleri ve Rizeli vatandaşlarımızın 70 yıl boyunca hayalini kurduğu Salarha Tüneli gibi çok önemli projeleri tamamladık. Nicelerine de devam ediyoruz.” diye konuştu. 2 MİLYON YOLCUNUN FAYDALANACAĞINI ÖNGÖRÜYORUZ Dünyanın deniz üzerine inşa edilen sayılı, ülkemizin ise Ordu-Giresun Havalimanı’ndan sonra ikinci havalimanı olan Rize-Artvin Havalimanı’nı geçen yıl mayıs ayında hizmete açtık. Bu iki havalimanımız gibi deniz üzerine inşa edilmiş bir havalimanı Avrupa’da yok ve dünyada da örnekleri çok az. Hatta, Rize-Artvin Havalimanımız dünyadaki 5. havalimanı oldu. Yani, dünyada deniz üzerine kurulu 5 havalimanından 2’si ülkemizde inşa edildi. 3 bin metre uzunluğundaki pisti ve yılda 3 milyon yolcuya hizmet verebilecek kapasitede terminal binası ile bölgenin havayolu ulaşımı ihtiyaçlarını eksiksiz karşılamaktadır. Rize-Artvin Havalimanı’nda açıldığı tarihten günümüze kadar iç hatlarda 4 bin 257 inen, 4 bin 252’de kalkan olmak üzere toplamda 8 bin 509, dış hatlarda ise 59 inen, 62 kalkan olmak üzere toplamda 121 uçuş gerçekleşmiştir. Genel toplamda yaklaşık 8 bin 650 uçak trafiği olmuştur. 1 milyon 200 bin üstünde yolcu trafiği gerçekleşmiştir. Rize-Artvin Havalimanımızda günlük 6 uçuş İstanbul Havalimanı, 4 uçuş Sabiha Gökçen ve 2 uçuş Ankara olmak üzere toplamda 12 uçak gidiş-geliş 24 uçuş trafiği gerçekleşmektedir. Yılsonuna kadar da açıldığı günden itibaren 2 milyon yolcumuzun Rize-Artvin Havalimanımızdan faydalanacağını öngörüyoruz” diye konuştu. Bakan Uraloğlu, Ardeşen-Ayder Yolu için ihale sürecinin daha önce başladığını belirterek, 36.7 km’lik yolun ihalesini bu ay içerisinde tamamlanacağını, en kısa zamanda imalatlara başlanacağını söyledi. İyidere-İkizdere-Ovit Yolu’nun ikmal halesini yaptıklarını açıklayan Bakan Uraloğlu, “İyidere-İkizdere arasındaki 37 km’lik kısmı da bitiyoruz. İkizdere-Ovit arasındaki 19 km’lik kısmı da en kısa zamanda yatırım programına alacağız” diye konuştu. Uraloğlu, ayrıca Ardeşen-Ayder-Tunca Yolu’nun Ayder-Tunca bağlantısındaki 6 km’lik ortak yol çalışmalarının da devam ettiğini kaydederek, “Kalan 12 km’lik kesimle ilgili çalışmalarımızı da planlayacağız” dedi. Son dakika: Enflasyon rakamları açıklandı
29.08.2023 08:59
Badem ağacı gülgiller familyasına ait bodur, küçük bir ağaç türüdür. Meyvesi de yenilenebilen badem ağacı ülkemizde de yetiştirilen ağaçlardan biridir. Anavatanı Orta Doğu ve Güney Batı Asya civarı olan badem içi beyaz ve dışı kabuklu bir meyvedir. Bademin sıkılarak hazırlanan yağı ise birçok soruna faydalıdır. Badem yağı bademin çekirdeği bir süre ezilerek hazırlanan bir yağdır. Badem yağı iki şekilde oluşturulur. Tatlı badem yağı ve acı badem yağı olarak kullanılan badem yağı birçok rahatsızlığa şifa kaynağıdır. Badem yağı faydaları ise saymakla bitmeyecek kadar çoktur.
26.08.2023 08:06
Türkiye, 40 firma ile listede ikinci sıradaki yerini korudu.Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), 2023 yılı “Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi Listesi”nin Türkiye sonuçlarını duyurdu. Buna göre ENR, listenin yer aldığı “Firmalar Büyük Resimde Zorluklarla Karşı Karşıya” başlıklı bülteninde, küresel inşaat pazarının büyüklüğünün 2022 yılında 398 milyar dolarseviyesinden 428,5 milyar dolarseviyesine çıktığını kaydetti. Bültende küresel çapta yaşanan yüksek enflasyon, vasıflı işgücü sıkıntısı ve tedarik zinciri sorunlarına işaret edilirken, şiddetli değişim rüzgarlarının ortasında sektörde üstlenilmiş projelerin firmalar için avantaj oluşturduğu ancak artan proje maliyetlerinin ileriki dönem için soru işaretleri yarattığı belirtildi. İlk 100 firma arasına 6 Türk firması girdi. Geçen yıl olduğu gibi 2 Türk firması ilk 50 firma arasında yer buldu. Türk firmalarının faaliyetleri ağırlıklı olarak Rusya dahil Avrupa’da(9,2 milyar dolar), Orta Doğu’da (4,3 milyar dolar), Afrika (3,1 milyar dolar) ve Asya’da (1,9 milyar dolar) yoğunlaştı. Erdal Eren 19.1 milyar dolarlık proje üstlendiler 2021’de Türk müteahhitlerin yurt dışında üstlendiği proje büyüklüğünün 30 milyar doları aştığını hatırlatan TMB Başkanı Erdal Eren, “Rusya-Ukrayna savaşının çıkışıyla sarsıldık. Savaşın etkileri altındaki sektörün yurt dışında üstlendiği proje büyüklüğü geçen yıl 19,1 milyar dolar oldu” dedi.Cumhurbaşkanı’nın sektöre 75 milyar dolarlık orta vadeli hedef koyduğunu belirten Eren, yurtdışındaki ihalelerde karşılaştıkları teminat mektubu sorununa devletin çözüm bulması gerektiğini söyledi.
21.08.2023 11:14
Kapari (Capparis spinose) yenilebilir çiçek tomurcuklarıdır. Çalı kökeni belirsiz kalmasına rağmen Orta Doğu, Orta Asya, Doğu Afrika, Pasifik Adaları ve Avustralya'da bulunabilir. Kapari, bezelye büyüklüğündeki... Devamı için tıklayınız
21.08.2023 07:01
Kotex Türkiye, toplumsal bir tabu olan “Kadın futbol oynayamaz” algısını yıkmak için üç yıl önce “Kızlar Sahada Oynar Hayatta Kazanır” sloganıyla kadın futbolu projesini hayata geçirdi. “Kızlar Sahada” girişimi ile birlikte hayata geçirilen “Kotex Kızlar Sahada Futbolcu Gelişim Programı”nın üç yıllık çıktıları, SROI raporunda yayımlandı. Rapora göre; beş ilde yüzlerce kadının hayatına dokunarak başlayan program, bugüne dek yapılan yatırımın dokuz katı oranında sosyal getiri elde etti. Önyargılarla mücadele ediyor 2019’da başlayan Kotex Kızlar Sahada Futbolcu Gelişim Programı, üniversite öğrencileri veya mezun kadın futbolcuların sportif, profesyonel, kişisel ve kariyer gelişimlerini destekleyerek onların güçlenmelerine katkıda bulunmayı amaçlıyor. Program duyurulduğunda, üç ülkede 61 şehirden 423 kadın sporcu başvuruda bulundu. Başvurular, programın kriterlerine göre değerlendirildi. Bu kriterler arasında, üniversite öğrencisi veya mezunu olmak ve Türkiye Futbol Federasyonu’na (TFF) kayıtlı lisanslı olmak yer alıyordu. “Kotex Kızlar Sahada Futbolcu Gelişim Programı”na başvuru yapan kadın sporcular arasından kadın futbol kulüplerinde oynayan ve TFF lisansına sahip olan 243 üniversite öğrencisi veya mezunu, 11 ay boyunca online eğitim aldı. Programda sporculara; 11 farklı disiplinde eğitim, bire bir koçluk oturumları, çeşitli konularda uzmanlardan bire bir danışmanlık, Wellbees uygulaması üzerinden her ay her antrenman modeliyle ilgili blog yazılarına ve kısa videolara erişim imkanı, yıl boyunca katıldıkları eğitimler ve etkinliklerden topladıkları puanlarla App Market’te ödüller kazanma imkanı sunuldu. 20 milyon kadına ulaşıldı Program, geçen üç yılda 81 ile yayılarak kadın futbolcuların yüzde 50’sine ulaştı ve 11 farklı branşta kadınları destekleyen bir çalışmaya dönüştü. “Kotex Kızlar Sahada Futbolcu Gelişim Programı”, toplamda 20 milyon kadına ulaşarak toplumda büyük bir etki yaratılması sağladı. Kotex Kızlar Sahada Futbolcu Gelişim Programı ve programın elde ettiği başarı hakkında konuşan Kimberly-Clark Türkiye, Orta Asya ve Kafkasya’dan Sorumlu Pazarlama Direktörü Orjin İbar, şunları söyledi: “Üç yıl boyunca sürdürdüğümüz projede, Kızlar Sahada ekibi ile 11 farklı modülden oluşan kişisel gelişim eğitimleri hazırladık. Türkiye’deki 300’e yakın kadın futbolcuya, 11 bin saatin üzerinde eğitim vererek gelişimlerine katkı sağlamayı hedefledik. İngiltere’den akredite SROI ile yapmış olduğumuz araştırma sonucu ile kadının toplumdaki yerini sağlamlaştıran ve kadın gelişimini destekleyen projelerin amacına ulaştığını ispatlamış olmak, bizim için çok değerli. Bu program, katılımcılara zihinsel refahta artış, özgüven artışı, duygusal refah, farkındalığın artması gibi konularda çok önemli kazanımlar sundu.” 1 TL’lik yatırım 8,80 TL toplumsal değer Analizde tüm paydaş gruplarının değişim değerleri hesaplandığında, SROI oranı 1’e 8,80 olarak hesaplandı. Başka bir deyişle, programa yapılan her 1 TL’lik yatırım, toplumsal değer olarak 8,80 TL getiriyor. Girişimci Kadın Liderler Programı’na son başvuru 31 Ağustos EY (Ernst&Young) tarafından, ideallerini gerçekleştirmek ve vizyonlarını gerçeğe dönüştürmek isteyen kadın girişimciler için düzenlenen “Girişimci Kadın Liderler Programı” için başvuru süresi uzatıldı. Başvurular, 31 Ağustos 2023’e kadar EY Türkiye web sitesi üzerinden yapılabilecek. İşlerini geliştirmeyi ve dünya çapında büyümeyi hedefleyen kadın girişimcileri destekleyen program; katılımcılarına eğitim, iş geliştirme, mentorluk ve networking (ağ oluşturma) alanlarında destek sunuyor. EY Türkiye, girişimci kadınları uluslararası pazarlarda etkin bir şekilde faaliyet göstermeye ve rekabet etmeye hazırlamayı amaçlayan program kapsamında bugüne kadar toplam 60 kadın girişimciye destek verdi. Bu yıl da EMEIA Bölgesi (Avrupa, Orta Doğu, Hindistan ve Afrika) genelinde düzenlenecek EY Girişimci Kadın Liderler Programı’na katılmak isteyen kadın girişimciler, başvurularını 31 Ağustos 2023 tarihine kadar yapabilecek. Tamamen ücretsiz olan bu programa bağımsız bir jüri tarafından seçilecek kadın girişimciler, iş dünyasındaki başarılı liderlerin bilgi ve deneyimlerinden yaralanabilecekleri bir ağa katılma, şirketlerini ciro ve istihdam anlamında büyütme gibi imkânlara ulaşabilecek. Sağlanan olanaklar - Türkiye’nin başarılı girişimcilerinin ve iş liderlerinin de dahil olduğu seçkin bir ağın parçası olma - İş stratejileri ve uygulamaları hakkında en güncel sorular, araştırmalar ve yönetim konuları ile ilgili bilgi edinme - Potansiyel ortakları, stratejik iş birlikleri, müşterileri ve tedarikçileri etkin bir şekilde tanımlama ve potansiyel sermaye kaynaklarına giden yolları bulmak için gerekli becerileri geliştirme - Bire bir mentorluk desteğine erişim avantajı elde etme - Liderlik ve iş becerilerini güçlendirme, kıdemli danışmanlarla ve deneyimli girişimcilerle görüşmeler yaparak büyüme fırsatlarını belirleme - Kurumsal yöneticiler, yatırımcılar ve medya arasında hem kendileri hem de şirketleri için görünürlüğü artırarak olası yeni iş birlikleri ve fırsatlar yaratma - 55 ülkede 800’den fazla kadın girişimciden ve ilham veren rol modellerden oluşan küresel bir topluluğa dahil olma. HAZIRLAYAN: PINAR AKTAŞ pinar.aktas@milliyet.com.tr
14.08.2023 16:21
TBMM Türkiye-Pakistan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti Gaziantep Milletvekili Ali Şahin, Batılı ülkelerin Orta Doğu ve Güney Asya coğrafyası içerisinde sömürmek amacıyla düşmanlık, çatışma ve tehdit üreterek oluşturduğu suni güvenlik ihtiyacının yerine Türkiye'nin ve Pakistan'ın barışı merkeze alan güvenlik ve istikrar modeli ortaya koyması gerektiğini söyledi. Şahin ayrıca iki ülkenin hem bölgesel hem de küresel ölçekte misyonlar üstlenerek bölgede güçlü bir güvenlik sağlayabileceklerini, İslamofobi'ye çözüm modeli ortaya koyabileceklerini ve dünyanın diğer bölgelerindeki önemli nüfus potansiyelini kullanabileceklerini ifade etti.
6.08.2023 17:46
Dang humması veya deng humması, dang virüsü kaynaklı bir enfeksiyondur. Sivrisinekler dang virüsünü bulaştırır. İnsanların kemikleri kırılır gibi şiddetli ağrı çekmesine neden olduğu için, Dang humması “kırık kemik humması” olarak da bilinir. Amerika, Afrika, Orta Doğu, Asya ve Pasifik Adaları'nda dünyanın birçok ülkesinde dang salgınları yaşanıyor. Dang humması riski olan bir bölgede yaşayan veya bu bölgeye seyahat eden herkes enfeksiyon riski altındadır. Peki, dang belirtileri neler? İşte dang humması belirtileri ve bulaşma yolları...
22.07.2023 07:01
DUYGU ERDOĞAN - Türkiye’nin girişimleriyle kurulan ve33 milyon tona yakın tahılın taşındığı Tahıl Koridoru’nun kapanmasıyla piyasaların ilk tepkisi fiyat artışları oldu. Avrupa ve ABD borsalarında buğdayda yüzde 6 ile 8 arasında yaşanan fiyat artışlarının sınırlı kalması, piyasanın ‘belirsizliğe’ verdiği tepkinin kısa vadede stabil hale gelmesi bekleniyor. Dünya hububat arzının bu sezonyüksek olduğu görülürken, Türkiye de yüksek üretimi ve devreden stokuyla sezona güçlü girdi. Bu nedenle kapanan Tahıl Koridoru, özellikle üçüncü dünya ülkeleri için risk olarak görülüyor. Buna göre, özellikle Afrika’nın öncelikle tedarik merkezi sorunu ardından ise daha yüksek maliyetlerle karşı karşıya kalabileceğinden endişe ediliyor. Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş ortamı nedeniyle; dünyanın önemli tahıl/hububat üreticisi olan bu ülkelerden dünyaya sevkiyatı güvenli şekilde taşımak için Türkiye’nin girişimleriyle hayata geçirilen ve bugüne kadar üç defa uzatılan Tahıl Koridoru girişimi 17 Temmuz’da Rusya’nın olumsuz görüşüyle fiilen kapandı. Ancak bir süredir sevkiyatların yavaşladığı ve azaldığı piyasa tarafından takip edildiği için fiyat bazlı yansımaları çok yüksek olmadı.Koridordan geçen tahılın yüzde 40’ının Avrupa’ya, yüzde 30’unun Asya’ya, yüzde 13’ünün Türkiye’ye, yüzde 12’sinin Afrika’ya ve yüzde 5’inin Orta Doğu’ya taşındığı biliniyor. Fiyatlarda artış başladı Dünya buğday üretiminde yüksek bir sezonu işaret ederken, 796 milyon tonluk bir üretim beklentisi olduğunu hatırlatanUluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği Avrasya Başkanı (IAOM) Eren Günhan Ulusoy, zamanlama olarak koridorun uzatılmaması ile ilgili dünyanın arzının karşılanmasında en rahat döneme denk gelindiğini söyledi.Ulusoy, bu nedenle ilk etkisini fiyatlama bazında gösteren koridorun, maksimum hali hazırda gerçekleşen yüzde 3-4 artış bandında seyredeceğini öngördüklerini dile getirdi. Tahıl Koridoru’nun tekrar etkin olmasının iki ülkenin taleplerinin karşılıklı karşılanmasıyla ilgili olduğunu anlatan Ulusoy, “Tahıl Koridoru ilk başladığında arzın talebi karşılayamadığı bir anda tam bir nefes olmuştu ve ilk dönemde ilk 120 günde günlük ortalama çıkış 93 bin tondu. İkinci 120 günlük uzatmada günlük ortalama 115 bin, üçüncüde ilk 60 günde 58 bine düşüyor. Son olarak 17 Temmuz’da biten anlaşma ile ilk 60 günlük periyotta ise 28 bin tona düşmüştü. Anlaşmanın ilk döneminin sonuna geldiğimizde devamlılığının dünya talebini karşılamada verdiği önemlilik içinde bulunduğumuz dönemde bulunmuyor. Ancak anlaşmanın devamlılığı koridorun sürdürülebilirliği açısından önem teşkil ediyordu. Bu dönemde ise iki tarafın da mevcut şartlardan memnun olmadığı ve devan etmesinin karşılıklı şartların kabulü ile olacağını belirtiliyor” diye konuştu. ‘Türkiye-Rusya etkeni’ Hububat ekim döneminde iklim bazlı sıkıntılarla yağışsız bir dönemin endişe oluşturduğu Türkiye’de ilkbahar yağışları hububat verimini oldukça artırdı. Buna göre 21 milyon ton buğday, 8.5 milyon ton arpa üretimi bekleniyor. Tüketim tarafında herhangi bir ihtiyacı bulunmayan Türkiye’nin stok oranı da yüksek. Ayrıca Türkiye genel olarak yaptığı ithalatı, mamul ürün üretmek için kullanıyor ve bu ürünleri de katma değerli olarak ihraç ediyor.İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Başkanı Kazım Taycı,Ukrayna ve Rusya’nın dünyanın önemli üreticileri olduğunu belirtirken, bu ürünlerin dünya piyasalarına yönelmesinin özellikle Afrika gibi bölgelere önem arz ettiğini söyledi.Türkiye’nin bir risk taşımadığını anlatan Taycı, “Zaten Rusya ile ticaretimiz de devam ediyor, önemli bir ortağımız. Alternatif tedarik merkezi devreye girene kadar Afrika gibi bölgelerde bir süre sorun olabilir. Belki bizler Türkiye ile Rusya arasında bu bölgelere bir köprü kurabiliriz, üzerinde çalışıyoruz” diye konuştu.
18.07.2023 13:25
“Dünya Meteoroloji Örgütü, yoğun sıcak hava dalgalarının ABD'nin güneyi, Akdeniz, Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Çin dahil Asya'daki bazı ülkeleri etkisi altına alması nedeniyle olası yeni sıcaklık rekorlarını inceleyecek''
18.07.2023 13:12
Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), ABD, Akdeniz, Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Asya’da sıcaklık rekorları görülebileceğini duyururken İspanya’da hava sıcaklığı 44.8 dereceye ulaştı, İtalya’da da sıcaklığın 46 dereceye ulaşması bekleniyor.
18.07.2023 12:32
Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), ABD, Akdeniz, Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Asya’da sıcaklık değerlerinin yakından takip edildiğini ve bu bölgelerde sıcaklık rekorları görülebileceğini duyurdu.
17.07.2023 12:27
Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle gıda krizi riskinin ortadan kaldırılması amacıyla oluşturulan "Tahıl Koridoru"ndan bugüne kadar 33 milyon tona yakın tahıl taşındı. Üç defa uzatılan girişim kapsamında koridordan geçen tahılın yüzde 40'ı Avrupa'ya, yüzde 30'u Asya'ya, yüzde 13'ü Türkiye'ye, yüzde 12'si Afrika'ya ve yüzde 5'i Orta Doğu'ya ulaştırıldı.
17.07.2023 11:36
Üç defa uzatılan "tahıl koridoru"ndan geçen tahılın yüzde 40'ı Avrupa'ya, yüzde 30'u Asya'ya, yüzde 13'ü Türkiye'ye, yüzde 12'si Afrika'ya ve yüzde 5'i Orta Doğu'ya taşındı. Devamı için tıklayınız
17.07.2023 11:24
Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle gıda krizi riskinin ortadan kaldırılması amacıyla oluşturulan "tahıl koridoru"ndan bugüne kadar 33 milyon tona yakın tahıl taşındı. Geçen tahılın yüzde 40'ı Avrupa'ya, yüzde 30'u Asya'ya, yüzde 13'ü Türkiye'ye, yüzde 12'si Afrika'ya ve yüzde 5'i Orta Doğu'ya gitti.
17.07.2023 11:14
Üç defa uzatılan girişim kapsamında koridordan geçen tahılın yüzde 40'ı Avrupa'ya, yüzde 30'u Asya'ya, yüzde 13'ü Türkiye'ye, yüzde 12'si Afrika'ya ve yüzde 5'i Orta Doğu'ya taşındı.
6.07.2023 00:00
25 yıllık geçmişiyle 45 ülkeye gerçekleştiren Ateşsönmez Kimya, depremin tüm olumsuz etkilerine rağmen üretimde hız kesmedi. Firma bir yandan üretim, ihracat ve yatırımlarını artırırken, diğer yandan Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Orta Asya pazarlarını odağına aldı.
1.07.2023 12:21
Zehirli yalanlar gün geçtikte her ilimizde görülmeye başlandı. Kocabaş Yılanı olarak bilinen Orta Doğu ve Orta Asya yılanı o ilimizde görüldü. O yalanı gördüğünüz yerde bunu sakın yapmayın! İşte 1, 5 metre görüntüsüyle herkesi korkutan Kocabaş Yılanı
15.06.2023 10:40
İnsana Değer Veren Dernekler Federasyonu (İDDEF), yurt dışı kurban organizasyonunu Afrika, Asya, Orta Doğu ve Balkanlar'da 47 ülkede yapacak.
6.06.2023 19:14
Doğal tedavi yöntemlerine olan ilgi gün geçtikçe artıyor ve bu doğal çözümlerden biri de çörek otu yağıdır. Çörek otu yağı, binlerce yıldır Orta Doğu ve Güney Asya'da kullanılan bir bitkisel yağdır. Hem sağlık hem de güzellik alanında birçok faydası bulunan bu yağın kullanımı oldukça yaygındır. Bu makalede, çörek otu yağı hakkında daha fazla bilgi edinecek ve nasıl kullanılabileceğini öğreneceksiniz.
30.05.2023 04:00
28 Mayıs’ın en dikkat çekici sahnesi Afrika, Asya, Orta Doğu, Balkanlar’da ve başka bölgelerde sokaklara taşan kutlama görüntüleriydi. Moritanya’da halk, ABD Büyükelçiliği önünde “Erdoğan” sloganları attı. Filistinliler tatlı dağıttı, Karadağ’da top atışları yapıldı. Lübnan’da motosikletli gruplar zafer konvoyu oluştururken, havai fişekler ve meşalelerle kutlama yapıldı. Cezayir’de yüzlerce kişi sokaklara döküldü. Tarık Neşşadi, “Türklerin sevinci bizim sevincimiz. Hatta biz onlardan daha çok seviniyoruz. Çünkü biz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı çok seviyoruz” dedi.
29.05.2023 04:00
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zaferi Balkanlar, Türk dünyası, Asya, Afrika, Orta Doğu’da ve tüm mazlum halklarda bayram havasında kutladı. Kudüs, Gazze, Bosna, Suriye, Lübnan’da halk sevinçle sokaklara döküldü, şehirlerde konvoylar oluştu.
27.05.2023 14:43
Tunceli'de, daha çok Orta Doğu ve Orta Asya’da yaşadığı bilinen 2 metre boyundaki kocabaş yılanı görüntülendi.
27.05.2023 11:37
TUNCELİ'de, daha çok Orta Doğu ve Orta Asya’da yaşadığı bilinen 2 metre boyundaki kocabaş yılanı görüntülendi.
27.05.2023 11:23
Daha çok Orta Doğu ve Orta Asya'da yaşadığı bilinen kocabaş yılanı Tunceli'de görüntülendi
26.05.2023 12:01
Yemek dendiğinde aklınıza ilk olarak Rus mutfağı gelmeyebilir. Ama Avrupa, Asya ve Orta Doğu mutfaklarından etkilenen Rus mutfağı, çeşitliliği ve lezzet zenginliği ile şaşırtmaya aday. Rus Mutfağı ete dayalı bir mutfaktır. Genelde sığır eti, kümes hayvanları, koyun etleri tüketilir. Sebze olarak en çok salatalık, havuç, soğan, sarımsak, bal kabağı, şalgam, kırmızı pancar, patates ve lahana tüketilir.
25.05.2023 14:51
Sağlık ve beslenme dünyasında popüler olan çörek otu yağı, çörek otu bitkisinin tohumlarından elde edilen bir yağdır. Bu yağ, geleneksel olarak Orta Doğu ve Güney Asya mutfağında kullanılmıştır ve son yıllarda çeşitli sağlık faydaları nedeniyle daha geniş bir popülerlik kazanmıştır.
17.05.2023 15:49
18 Mayıs'ta süresi dolacak tahıl koridorundan bugüne kadar 951 gemi ile 30 milyon 250 bin tondan fazla tahıl taşındı - Koridordan geçen tahılın yüzde 40'ı Avrupa'ya, yüzde 30'u Asya'ya, yüzde 13'ü Türkiye'ye, yüzde 12'si Afrika'ya ve yüzde 5'i Orta Doğu'ya taşındı
15.05.2023 10:08
Dereotu, dünya genelinde farklı mutfaklarda yaygın olarak kullanılan bir bitkidir. Ancak özellikle Akdeniz, Orta Doğu, Hindistan ve Güneydoğu Asya gibi sıcak iklimlerde yetişir ve bu bölgelerde daha yaygın olarak tüketilir. Bu besinin faydaları ise birçok noktada ortaya çıkıyor.
11.05.2023 11:23
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Afrika, Orta Doğu ve Asya'da "ülke imamı" görevi verilen örgüt mensuplarının faaliyetlerini, yaşadıklarını Batı ülkelerinden "uzaktan" yürütmeye başladığı belirlendi.... Devamı için tıklayınız
8.05.2023 20:49
Son yapılan petrol ve doğal gaz keşifleriyle Türkiye küresel ölçekte tercih edilen ülke konumuna geldi. Türkiye'nin Asya'dan, Amerika'dan, Afrika'dan, Orta Doğu'dan teklif aldığını belirten Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, "Şimdi dünyanın dört bir tarafından 'Bu sondajları gelin bizim burada da yapın' diye teklifler alıyoruz. Önceliğimizi Karadeniz gazının keşfine, sahanın geliştirilmesine vermiştik. Şimdi iş programımız el verdikçe artık bu filomuzun bir kısmını biz belki yurt dışındaki işlere gönderebiliriz." dedi. Öte yanan Bakan Dönmez, Ordu açıklarında keşif amaçlı, Rize açıklarında ise petrol potansiyeline göre sondaj yapılabileceğini söyledi.
8.05.2023 16:25
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, hidrokarbon arama ve araştırmaları konusunda dünyada bu kadar geniş filoya sahip nadir ülkelerden birinin Türkiye olduğunu belirterek, “Şimdi dünyanın dört bir tarafından ‘Bu sondajları gelin bizim burada da yapın’ diye teklifler alıyoruz. Asya’dan, Amerika’dan, Afrika’dan, Orta Doğu’dan. Tabii önceliğimizi Karadeniz gaz keşfine vermiştik. Şimdi iş programımız elverdikçe bu filomuzun bir kısmını belki yurt dışındaki işlere gönderebiliriz dedi.
Tüm Konular
Bakü Pekin Tiflis Tokyo Ankara LondraAdana Ağrı Artvin Eskişehir Gaziantep Giresun Mersin İstanbul İzmir Kars Konya Ordu Rize Samsun Sivas Trabzon Tunceli Karaman New York Toronto Gazze
Avrupa Asya Almanya Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Avustralya Cezayir Çin Gürcistan Hırvatistan Hindistan İngiltere İran İspanya İtalya Japonya Karadağ Lübnan Pakistan Rusya Suriye Türkiye Ukrayna Azerbaycan
Filistinli Japon Rus Türk
Başkan Cumhurbaşkanı Bakan Sayın Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Ticareti Bakanı Emekli Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Genel Müdür Direktör Genel Direktör Başkan Yardımcısı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Milletvekili Temsilci Öğretmen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Doç. Dr Chief Executive Officer (CEO) Hazine ve Maliye Bakanı Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı
Dünya Meteoroloji Örgütü Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Birliği (AB) AK Parti Merkez Bankası Yargıtay Birleşmiş Milletler (BM) Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Ankara Üniversitesi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Mali Direktörlük (CFO) Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) İzmir Banliyö Sistemi (İZBAN) Büyükelçilik Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 20 Maliye Bakanı ve Merkez Bankası Başkanı Grubu (G-20) Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Mamul İhracatçıları Birliği Meclis
Cevdet Yılmaz Erdal Eren Mehmet Şimşek Sabiha Gökçen Fatih Dönmez Tedros Adhanom Ghebreyesus
Kuzey Afrika Doğu Karadeniz Orta Doğu Ortadoğu Amerika Afrika Doğu Akdeniz Basra Körfezi İpek Yolu Doğu Karadeniz Bölgesi Doğu Afrika Sincan
Dünya Bankası Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Fitch
Haliç Kongre Merkezi İstanbul Havalimanı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi
Kurban Bayramı
Yüksek Hızlı Tren (YHT) Gayrisafi Yurtiçi Hasıla Koronavirüs (Kovid-19) Corona Virüs (Covid-19) Araştırma Geliştirme (Ar-Ge) Enflasyon
Orta Vadeli Program (OVP) Asgari Ücret Vergi Reformu Gümrük Birliği
Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) Fetullahçı Terör Örgütü
Yol Haritası